Bu haftaki etkinliğimizde, Milas İlçesine 2 km. uzaklıkta düz bir platoda kayalıkların üzerine kurulmuş olan ve UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Beçin Kalesi rotamızın ilk durağı oldu.Beçin Kalesi önünde, rehberimiz Yeşim CİNBAŞ tarafından kale ve çevresiyle ilgili bilgi verildi. Kalenin yükseltilerinden Milas ilçesini ve ovasını izledik. İç ve dış kaleyi, yoğun yapıların bulunduğu Kepez ve Seğmen mevkilerindeki yapılarda incelemeler yaptık.
Burayla ilgili bilgileri dinledik. Baharı müjdeleyen papatya ve lalelerin içinde fotoğraflar çektik. Daha sonra alandan ayrılarak yürüyüşe başladık. Rotamızın üzerinde yer alan Denizcik Gölüne geldik. Gölün harika manzarasını seyrederek dinlendik.Yürüyüşümüzün bitiminde Gökçeler Köyünde bulunan kanyonun içinde bir doğa harikası olan İncirliin Mağarasına geldik. Akdeniz Bitki Örtüsü ’nün en güzel örneklerinin görüldüğü bir patikadan aşağıya inerek, derin bir vadi içindeki mağaraya girdik.
Bir projeyle içinde ışık düzenlemesi yapılarak gezilebilir hale getirilen 345 mt. Uzunluğundaki İncirliin Mağarasını inceledik. Fosil mağaranın içindeki sarkıt, dikit ve sütunları izledik. Mağaranın muhtelif yerlerinde yapılan kazılarda prehistorik ve antik arasına tarihlenen seramiklerin ve insan kemiklerinin bulunduğunu öğrendik.
Antik Dönemde Karia’nın başkenti Milas’ın eski surlarından kalan tek kalıntı olan Baltalı Kapıyı görmek için yerine gittik. Bir mahallede evler arasında kalan ve içinden yolgeçen kapının altında hikayesini dinledik. Kapının güney yüzündeki kilit taşı üzerinde antik çağlarda “Labrys” olarak adlandırılan çift yüzlü balta kabartmadan dolayı yerel insanlar tarafından Baltalı Kapı olarak adlandırıldığını, antik dönemde Zeus Labrandos Festivali’nin geçtiği güzergah üzerinde bulunduğunu ve kentin kuzey kapısı olduğunu, Hıristiyanlık devrinin başlarında şehrin doğusundaki dağlardan su getiren kemerlerin kapıya bağlandığını öğrendik.
Milas içinde bulunan Macar Evlerini gezerek, geleneksel yemeklerinin ve tatlılarının tadına baktık.