Bu haftaki etkinliğimiz için, Hekatomnosoğullarının gözdesi, Batı Karya’nın en önemli kutsal alanı Labranda’ya gittik. Bağımsız bir kutsal alan ve hac yeri olan Labranda’nın antik kalıntılarını inceledik.Karya kavimlerinin yılın belirli günlerinde toplanarak, çeşitli ayinler ve kurban törenleri yaptıkları ve aynı zamanda ülkeleri için önemli kararlar aldıkları kutsal alan Labranda’nın merdivenlerinden çıktık. Karya kentlerinden gelen pek çok insanın beraberlerinde getirdikleri adak hayvanları ve adak eşyaları, meyve ve sebzelerle uzun kuyruklar oluşturduklarını, Kutsal alanda rahip ve rahibelerin ilahilerine iştirak eden halkın bir curcuna içerisinde tanrıya adaklarını sunarlarken, soyluların Andron’lar da ülkenin geleceğini konuştuklarını öğrendik.
Antik dünyada Labranda’ da 5 gün devam eden, Zeus’a kurban sunulan ve binlerce kişinin katıldığı şenlikleri düşünerek günümüze ulaşan eserlerini hayranlıkla izledik.Kutsal alanın hemen yukarısında yer alan yarık bir kaya nedeniyle Labranda’nın kutsal sayıldığı, bu yarık kayanın hemen aşağısında yer alan antik bir pınarı ve onun altında da antik çağda inşa edilen bir çeşme yapısının olduğu alanları gezdik. Yöre insanlarının yaptığı çaydan içip, ürettikleri ballardan aldık.
Şenliklere gelen insanların kullandığı taş döşeli kutsal yolu takip ederek bahar havasında harika bir doğanın içinde yürüdük. Labranda’ya çıkan insanların su gereksinimlerini karşıladıkları, kutsal alana çıkmadan önce temizlendikleri ve arındıkları antik pınarları inceledik. Şubat ayında çiçek açan kargan çiçeklerinin açtığını gördük. Yürüyüşün sonunda Kargıcak köyüne geldik. Bölgedeki diğer evlerin aksine kayrak taşlardan yapılan otantik Kargıcak evlerini inceledik.
Kargıcak’tan Milas’a gelerek, Madam Murat’ın evini ve Milas Macar Evleri’ni ziyaret ettik.