Adı vişneden gelen ancak kirazıyla meşhur olan Vişneli köyünden başladı bu haftaki etkinliğimiz.Vişneli köyünün kızılçam ormanlarının temiz havasını içimize çekerek, Sonbaharın renkli yüzünü gösteren yeşil makiliklerin arasında sararan meşelerin arasından geçip, Nif Dağı’nın beyaz bulutlar içinde kalan vahşi kayalıklarını izleyerek, Kurudere Kanyonu’ndan gelen suların sesini dinleyip yürüyüşümüzü tamamladık.
Muhteşem doğanın içerisinde, her kentin çevresindeki doğal alanlarda gördüğümüz gibi, burada da çağımızın en büyük sorunlarından biri olan çöplerle karşılaştık.
Harika bir havada yürüyüşümüzü tamamlayarak, İzmir’in ekoturizm destinasyonlarından biri haline gelen asıl adı Kurudere olan Nazarköy’e geldik.
Etrafı tamamen doğal alanlarla kaplı Nazarköy, çevre il ve ilçelerden gelen misafirlerin akın ettiği bir yer. Nazarköy’ün bu kadar tanınmasındaki en önemli rol 1200 derece ateşin içinde eriyen camlara şekil veren insanların yarattığı eserler. Nazar boncukları. Kızgın ateşin önünde ellerindeki uzun demir çubuklarla harikalar yaratan ustaların eserleri, Nazarköy’ün içinde kurulan stantlarda satılıyor. Ustaların emeklerini, işçiliklerini yakından gördükten sonra, sokaklarda sıra sıra dizilmiş stantlardan hediyelik nazar boncukları satın aldık.
Özel sunum hazırlayan kadınların yaptığı kahvelerden içtik. Nazarköy’e komşu olan bir müzeyi ziyaret ettik. Girit’li bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen, Uluslararası Kadınlar Dayanışma Birliği Dünya Genel Başkanlığı da yapan, dünyaca ünlü sanatçı Ümran BARADAN’ın kurduğu Çiniliköy Müzesi’n de muhteşem eserleri hayranlıkla izledik.
Müzeden sonra son durağımız Alaş Kımız At Çiftliği oldu. Türk boylarının doğup büyüdüğü Otağın benzerinin yapıldığı mekanda, Türk kültürünün boylara ve ülkelere göre özellikleri, yaşantıları, ilginç yiyecekleri ve bugün Asya bozkırlarında yaşayan Kırgız, Başkurt, Kazak, Yakut ve Özbek gibi Türk halkları ve Moğollar arasında önemli bir içecek olan Kımızın hikayesi anlatıldı. Restoranda Kımız lokantasının kendilerine özgün yemeklerini yedik, manejde atları izledikten sonra Kuşadası’na geri döndük.