Sıcak mevsimlerde doğada herhangi bir taş kaldırıldığında, altından akrep çıkma olasılığı yüksektir. Kırsal bölgede yaşayanlar ve doğaya çıkanlar, yerden aldıkları bir eşyayı ya da taşları kaldırırken çok dikkat ederler. Köy yerlerinde, bahçelerde yaşayan vatandaşlar, dikkat etmedikleri zaman bazen akrep sokmasıyla karşılaşabilir. Akrep sokmalarının birçoğu zararsız olsa da, bazen de ciddi komplikasyonlar meydana gelebilir.
Kirazlı’da tarımla uğraşan ve bahçesindeki evde yaşayan Numan Serhat ŞAKAR, bahçede çalıştıktan sonra akşam banyoya girdiğinde dikkati sayesinde bir akrep fark eder. Bu tür vakalarda ilk akla gelen, bir terliğin tersiyle vurarak öldürmektir. Ancak Numan ŞAKAR akrebi öldürmek yerine, ertesi gün tekrar doğaya bırakmak üzere bir maşa yardımıyla, incitmeden bir kavanozun içine koyar. Sabah uyandığında şaşırır kalır. Kavanozun içinde onlarca akrep yavrusu annesinin üzerine inip-çıkıp, dolaşmaktadır. Akrebi öldürmediğine bir kez daha sevinir. Eğer öldürseydi, doğan 37 yavruyu da öldürmüş olacaktı.
Şehir yaşamından uzaklaşarak eşi Selma’yla birlikte kendilerini doğaya adadıklarını, babasından kalan bahçeye hayat vermeye çalıştıklarını, bahçede bulunan evi bile atık malzemelerden yaptıklarını, tavukları, köpekleri ve eşeğiyle mutlu bir hayat sürdürdüklerini anlattı.
Akrebi neden öldürmediğini de anlattı. Bahçesinde inatla hiçbir zirai ilaç kullanmadan sebze ve meyve üretmeye çalıştığını, bazı türlerde başarılı olamadığını, bazılarındaysa çok iyi verim aldığını belirtti. Salatalık üzerine çalışırken, yapraklarında birçok larvayla karşılaştığını, ilaçsız nasıl mücadele edileceğini bilemediğini söyledi. Bir sabah üretmeye çalıştığı salatalık üzerinde yüzlerce uğur böceğini görünce, moralinin daha da bozulduğunu, zaten larvalı olan yapraklara bir de uğur böceklerin sardığını, ilaçsız bu işin olmayacağını düşünmüş. Ancak dikkatli bir şekilde gözlem yapınca, uğur böceklerinin bu larvaları yiyerek temizlediklerini fark etmiş. İşte o zaman, doğanın bir dengeden ibaret olduğunu, doğa rahat bırakılırsa, müdahale edilmezse, canlılara yaşam hakkı tanınırsa, herşeyin güzel olacağını, ilaca da gerek kalmayacağını düşünmüş.
“Bu yüzden akrebi öldürmedim, doğada mutlaka her canlının bir görevi vardır. Her canlı kendi yaşamını korumak için bir savunma yapacaktır. Bizler dikkat edeceğiz. Birlikte yaşamasını öğreneceğiz. İnsanoğlu kendinden olmayan canlılarında yaşamını düşünmeli ve onları korumalıdır. O zaman insan olduğumuzu fark edebiliriz.”
Numan Serhat ŞAKAR’la birlikte, akrep ve 37 yavrusunu, insan ve yerleşimlerden uzak kendi yaşam alanı olan bir bölgeye bıraktık.