Suyunun çıktığı yerde ördekleri yüzen, suyunun bittiği yerde ise balıkları ölen bir nehir; Büyük Menderes…Geçtiğimiz günlerde tonlarca balık ölümüyle gündeme gelen Büyük Menderes Nehri’nde bugünlerde sessizlik var.TV çekimleri sırasında karada kalan son balığı saymazsak, su yüzeyinde ki tüm ölü balıklar, verilen sularla birlikte denize gittiği ve eridiği görüldü.
Kuşların bile burayı terk ettiği, sadece birkaç Tepeli Pelikanın nehrin denize döküldüğü yerde karnını doyurmak için av peşinde koştuğu gözlemlendi. Nehir suyunun kirliliği ardındaki denizle birleşince daha net görüldü. Geleneksel usulle balıkçılık yapan Kafalı balıkçılar ise, kokudan ve kirlilikten dolayı zorunlu tatile çıktılar. Balık ölümlerinden önce sazlıkların arasında balık avlayan amatör balıkçılar, bir süre daha buraya gelemeyecekler.Kirlilik ve atık sular ise Büyük Menderes Nehri’ne gelmeye devam ediyor.
Suların buluşma noktalarında kirli akan suların, çok kirli olanların yanında masum kaldığı görülüyor.Çiftçiler aslında parayla su diye aldıkları ve ne olduğu tanımlanamayan sıvıyı kanallara boşaltmaya devam edip, ürünlerini suluyorlar.Aslında herşey biliniyor. Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün “AYDIN İLİ 2016 YILI ÇEVRE DURUM RAPORU”nda belirtiliyor.
AYDIN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ’nün ÇEVRE DURUM RAPORU’na göre;
“ 1. ÖNCELİKLİ ÇEVRE SORUNU (SU KİRLİLİĞİ) Büyük Menderes Nehrinin kirlilik nedenleri aşağıda sayılmıştır: Dokuzsele Deresi (Uşak), Banaz Çayı (Uşak), Çürüksu Çayı (Denizli), Büyük Menderes Ovası (Aydın), Bafa Gölü (Aydın), Kirliliğin yoğun olduğu sıcak noktalardır. Havzadaki kentsel alanlardan, endüstriyel tesislerden ve düzenli depolama tesislerinden kaynaklanan noktasal kirlilik yükleri ile yayılı kirlilik yükleri kıyaslandığında, noktasal kirlilik, toplam kirlilik içerisinde daha küçük bir paya sahiptir. Endüstriyel kirliliğe sebep olan sektörlerden tekstil ve deri sanayi Denizli ve Uşak’ta yoğunlaşmıştır. Üst havzadaki kirlilik kaynaklarının etkisi ile İlimize ulaşan ve Buharkent İlçe sınırlarından giriş yapan Büyük Menderes Nehrinde, DSİ 21.Bölge Müdürlüğünce yapılan izleme çalışmalarına göre su kalitesi açısından görülen en ciddi sorunlar; -Gökpınar Çayı‘nda Denizli‘den kaynaklanan aşırı derecede organik madde, azot, pH, ağır metal kirliliği ve oksijen azlığı; -Çürüksu Çayı‘nda ve Büyük Menderes Nehri‘nde Denizli-Sarayköy-Kuyucak hattında devam eden organik madde ve azot kirliliğine eklenen tuzluluk problemi ile -Dokuzsele Deresi‘nde (Banaz Çayı öncesi) Uşak‘tan kaynaklanan aşırı derecede organik madde ve azot kirliliği, tuzluluk ve oksijen azlığıdır. Nehir İlimiz sınırlarına, İnorganik kirleticiler bakımından 3. sınıf, organik kirleticiler bakımından ise 4. sınıf (çok kirli su-tarımsal sulamada kullanılamaz ) su kalitesinde girmektedir. Nehir, Kuyucak ilçemizden itibaren İnorganik ve organik parametreler bazında iyileşme göstermekte ve II. Sınıf su kalitesine yükselmektedir. (Nehre bağlı yan dere ve çayların etkisiyle kirlilik yükünün seyreldiği görülmekte ) Ancak sülfat parametresi bakımından IV. sınıf özelliğini korumaktadır. İlimiz sınırları içinde Büyük Menderes‘e katılan pek çok dere ve çay vardır. Bunlar, sağ yandan katılan Feslek, Kestel, Malgaç, Köşk, Musluca, İmamköy, Tabakhane, Karagöz, Yalkı, İkizdere, Alangüllü, Kocadere, Dalama, Çakırbeyli, Çakmar, Koçarlı, Sarıçay Dereleri ile Çine, Akçay ve Dandalaz Çayları’dır. İlimizdeki Büyük Menderes Nehrinin kirliliği sınıflandırıldığında; -Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Kirlilik; Uşak İl’inde faaliyet gösteren dericilik, tekstil, pamuklu dokuma, iplik ve seramik sektörlerinin atıksuları Adıgüzel Barajı'nı besleyen ve Banaz Çayı'nın bir kolu olan Dokuzsele Çayına deşarj edilmektedir. Aynı şekilde Denizli ilinde faaliyet gösteren çok sayıda çoğunlukla tekstil ağırlıklı işyerlerinin atıksuları da Çürüksu Çayı ve Büyük Menderes Nehri'nin diğer yan kolları vasıtası ile Büyük Menderes Nehri'ne Boşalmaktadır. Denizli İl’inde birçok endüstri tesisinin arıtması mevcuttur. Ancak, bu arıtma tesislerinin uygun standartlarda arıtma yapıp yapılmadıklarının sürekli olarak denetlenmesi gerekmektedir. Ayrıca bu arıtmaların hemen hepsinin arıtmaları sektörlere göre belirlenen deşarj kriterlerine göre inşa edilmiştir. Bu atıksuların deşarj edildiği Çürüksu Çayı ve Büyük Menderes Nehri sulan sulamada kullanıldığı için, asgari sulama suyu deşarj kriterlerinin sağlanması gerekmektedir. Dolayısıyla bu atıksu arıtma tesislerinin asgari sulama suyu deşarj kriterlerini sağlayacak şekilde yenilenmelerine ihtiyaç bulunmaktadır. Yine Sarayköy yakınlarında faaliyet gösteren Menderes Tekstil Fabrikası'nın arıtma tesisi mevcut olmasına rağmen arıtma tesisinin sürekli olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı periyodik olarak denetlenmelidir. Çünkü bu fabrikanın atıksuları doğrudan Büyük Menderes Nehri'ne boşaltılmaktadır. Havzada yer alan illerde faaliyet gösteren diğer küçük sanayi tesislerinin arıtma tesisleri ya bulunmamakta ya da bulunanlar verimli olarak çalıştırılmamaktadır. B. Menderes Nehrinin ilimiz sınırları içerisine girdikten sonraki kirliliğini etkileyen sanayi tesislerinin durumu aşağıda özetlenmektedir. Aydın ilinde ise özellikle zeytinin ürün verdiği yıllarda, zeytinyağı fabrikalarından kaynaklanan kızılsu da kirlilik yaratan bir unsur olmaktadır. İlimizde bulunan yaklaşık 154 adet Zeytinyağı fabrikasında zeytinlerin işleme tabii tutulması sırasında çıkan ve kızılsu diye anılan atık sular, ortalama olarak 5,19 ppm yoğunluğunda Bor minerali içermekte ve Kimyasal Oksijen İhtiyacı (COD) değerleri yüksek bulunmaktadır. Bu işletmelerin sezonluk olarak faaliyet göstermelerine rağmen, çok sayıda olmaları, yüksek miktarlarda atık su oluşturmaları, oluşan kızılsuyun kimyasal içeriği ve arıtım teknolojisinin bulunmaması nedeniyle bölgede yarattıkları kirlilik küçümsenemez boyuttadır. Zeytinyağı fabrikalarının hemen hemen tüm ilçelerde dağınık olarak kurulu bulunmasından dolayı söz konusu bu tesislere ortak bir arıtma tesisi yapılamamakta, ayrıca işletmelerin küçük çaplı olması ve zeytin kızıl suyunun arıtma maliyetinin yüksek olması ve mevcut teknolojiler ile tam olarak arıtmanın sağlanamaması nedeniyle arıtma tesisi kurulması güçleşmektedir. Oluşan zeytin kızılsu sorununun çözülebilmesi için İlimizde faaliyet gösteren zeytin yağı fabrikalarının Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünün 17.11.2015 tarih ve 2015/10 sayılı Zeytinyağı Tesislerinde Oluşan Atıksuların Yönetiminde Uyulması Gereken Teknik Hususlar genelgesi çerçevesince İl Müdürlüğümüzce hareket edilmektedir. Zeytinyağı işletmelerinden kaynaklanan zeytin karasuyunun lagünlerde buharlaştırılarak bertarafı durumunda, lagünlerin geçirimsizliğinin sağlanması (betonarme, pvc veya membran ile kaplama yöntemi, kil serilerek geçirimsizliğin sağlanması yöntemi vs.), yeraltı sularına etkisi, kapasite yeterlilikleri ve mevsimsel şartlara bağlı yağış miktarlarının da dikkate alınması gerekmektedir. Bununla birlikte tesislerin çok sayıda ve dağınık vaziyette olmaları denetimlerini zorlaştırmakta, çoğunun engebeli arazide yer alması nedeni ile uygun ve yeterli büyüklükte lagün yapamayışları, lagünlerin aşırı yağışlarla birlikte dolması gibi sebeplerle bu yöntemin uygulanabilirliğinde sıkıntılar yaşanmaktadır. İlimizdeki endüstriyel kaynaklı kirlilik unsurlarının kurulu /kurulmakta olan toplam 6 adet OSB mevcuttur. Umurlu Beldesinde faaliyet gösteren Aydın OSB’de su kullanımındaki artış ve atıksu karakterindeki değişimler sonucunda yetersiz kalan mevcut 2500 m3/gün kapasiteli Endüstriyel Tip AAT’ne ilave olarak, yeni bir AAT’nin kurulması kararı alınarak projenin hazırlanmasına ilişkin sözleşme imzalanmış olup, tesis alanına ilişkin Kamu Yararı Kararı alınması ile ilgili işlemler devam etmektedir. Aydın OSB ye ait atıksular arıtıldıktan sonra, Musluca çayına deşarj edilmektedir. Söz konusu arıtma tesisinin kapasite açısından yetresiz olmasından dolayı OSB içerisinde bulunan bazı firmalar tesislerine ait atık sularını arıttıktan sonra yine Musluca Çayına deşarj etmektedirler. Musluca Çayı B. Menderes Nehrine bağlanmaktadır. ASTİM OSB’ne ait 1700 m3/gün kapasiteli Endüstriyel (Fiziksel+Biyolojik+Kimyasal) Tip AAT Aralık 2011 yılında tamamlanarak işletmeye alınmıştır. Ortaklar OSB Müdürlüğü’ne ait 2000 m3/gün kapasiteli Endüstriyel (Fiziksel+Biyolojik+Kimyasal) Tip AAT tesisi tamamlanarak işletmeye alınmıştır. Nazilli OSB’de oluşan atıksular Nazilli Belediyesi ve OSB Yönetimi arasında yapılan protokol ve meclis kararı doğrultusunda Nazilli Belediyesine ait AAT’ye verilmektedir. Kamulaştırma ve altyapı yatırımlarının devam ettiği Çine ve Söke Organize Sanayi Bölgelerinde AAT yapımına ilişkin proje hazırlık çalışmaları (Kurulacak tesislere göre ) devam etmektedir.
-Evsel Kaynaklı Su Kirliliği, Havza boyunca mevcut yerleşim yerlerinin çoğunda atıksu arıtma tesisi mevcut olmadığından oluşan atıksular doğrudan veya dolaylı olarak B. Menderes Nehrine deşarj edilmekte, bu da nehrin kirliliğine olumsuz etki yapmaktadır. -Jeotermal Kirlilik; Havzanın kuzeyinde Germencik'ten Denizli-Kızıldere ve Pamukkale'ye kadar uzanan tektonik kuşaktaki aktif faylar boyunca bazı jeotermal bölgeler bulunmaktadır. Bu sularda yüksek oranda bulunan bor elementi, Büyük menderes Nehri'nde kirlilik yaratan önemli kaynaklardan birisini oluşturmaktadır. Havzadaki bor kirliliğinin iki önemli kaynağı, Sarayköy jeotermal santrali ile Aydın Salavatlı da kurulu bulunan jeotermal santrallerdir. -Sulu Tarımda Kullanılan Kimyasal Gübre ve İlaçlar; Sulu tarımın yapıldığı alanlarda kontrolsuz bir şekilde kullanılan kimyasal gübre ve ilaçlar, yüzey sularına karışarak veya derine sızarak tabansuyuna intikal etmektedir. Bu atıklarla kirlenmiş tabansularının bir bölümü de drenaj yoluyla yüzey sularına deşarj edilmekte ve bunun sonucunda yüzey sularının kalitesi düşmektedir. Aynı şekilde bu suların, yer altı sularına karışması ve kirlilik yaratması olasıdır.
(GEKA) GÜNEY EGE BÖLGESİ ÇEVRE DURUM RAPORU’na göre; Bölge’de canlı türlerinin nesillerini sürdürmeleri için önem taşıyan korunması gereken coğrafyalardan biri olan ve büyük bölümü Aydın il sınırları içerisinde yer alan Bafa Gölü, havzası içerisindeki yavru balık üretim ve adaptasyon tesislerinin atıksularının etkisiyle tehlike altındadır. Ülke su ürünleri üretiminde büyük pay sahibi bu tesislerden kaynaklanan atıksuların bir kanal vasıtasıyla denize deşarjı öngörülmüştür. Denize ulaştırılacak yaklaşık 20 km’lik kanal boyunca kamulaştırmaya ihtiyaç duyulacaktır. “
Raporlarda ki sorunlar giderek artıyor. Görev, önlem alacaklara kalıyor…
Halbuki Menderes yabancıların ilgisini o kadar çekiyor ki…
Hakkında kitaplar yazıldı, çizildi…
Milet’te geçen Antik Dönem hikayelerinin peşine düşüldü…