Akdeniz’in bir parçası olan Türkiye’nin deniz ve kıyıları olağanüstü canlı çeşitliliğiyle dikkati çekmektedir. Ancak bu eşsiz doğal miras, ne yazık ki habitat kaybı, istilacı yabancı türler, kirlilik gibi çeşitli sorunların etkisi altındadır.
Akdeniz’in korunması için ilgili tüm taraflarla işbirliği oluşturmak ve deniz koruma alanlarını artırmak büyük önem arzetmektedir. Türkiye’nin de taraf olduğu 1976 yılında kabul edilen Barselona Sözleşmesi, Akdeniz’in kirliliğe karşı korunmasını ve eşsiz denizel biyolojik çeşitliliğini korumayı amaçlıyor.
Akdeniz’in karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümünde Denizel Korunan Alanların oynadığı role kamuoyunun dikkatini çekmek üzere, Fransa’dan yola çıkan Blue Panda isimli WWF teknesi belli başlı kıyıdaş ülkelere ziyaretleri kapsamında, Fransa’dan sonra ülkemize gelerek 14-24 Ağustos 2022 tarihleri arasında Kuşadası’ndaydı.
Dilek Yarımadası kıyılarında dalış ekibi tarafından yapılan dalışlarda, denizel biyolojik zenginlik ve türlerle ilgili gözlemler yapıldı. Yapılan gözlemlerin sonuçları 23 Ağustos’ta WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Ekibi ve WWF-Fransa Deniz Koruma Alanları (MPA Odyssey) Proje Lideri Denis Ody tarafından Kuşadası Kaymakamı Sayın Sadettin Yücel, Belediye Başkan Yardımcısı Seyfi Seyhan Süvari, Belediye Meclis üyesi Emre Fazlılar, Kuşadası Sahil Güvenlik Komutanı Özgür Lafçı, Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Park Müdürlüğü, Tarım İlçe Müdürlüğü ve Setur Marina yönetimi temsilcileri ile paylaşıldı.
Öğleden sonra Deniz Koruma Alanları Sivil Ağı kapsamında WWF-Türkiye, EKODOSD, Akdeniz Koruma Derneği, Deniz Yaşamını Koruma Dermeği ve Sualtı Araştırmaları Derneği uzmanları biraraya gelerek deniz koruma alanları ve Sivil Ağ kapsamında ortak yapılması planlanan çalışmalarla ilgili fikir ve deneyim paylaşımı toplantısını gerçekleştirdiler.