Ülkemiz kıyılarında nadir olarak yetişen ve nesli tehlike altında bulunan Amaryllidaceae familyasına ait olan Pancratium maritimum cinsi doğal kum zambakları bölgemizde adeta can çekişiyorlar.
Büyük ve Küçük Menderes Havzalarındaki kıyı kumullarının nadir bitkileri olan Kum Zambakları her geçen yıl insan baskısıyla yok oluyor.
Şu ana kadar en iyi korunduğu alanlar, Milli Park olması ve bulunduğu bölgelere insan girişinin yasaklanması nedeniyle, Dilek Yarımadası Dipburun Koyu ve Menderes Deltası’nın kıyı kumullarıdır.
Didim Tavşanburnu Tabiat Parkı ve Taşburun Limanı kumullarında insan baskısı nedeniyle tehdit altında bulunmaktadır.
Bölgemizde kum zambaklarının en yoğun yetiştiği alan olan Efes Selçuk Pamucak sahilindeki kumullarda önemli derece tahribat yaşanmaktadır.
Antik limanın kuzey bölgesindeki kum zambakları ATV türü motorlu araçlar ve insan baskısıyla tamamen bitmiştir.
Antik limanın güneyinde yoğun bir şekilde görülen kum zambakları ne yazık ki her yıl giderek azalmaktadır.
Antik liman inşaatları sırasında yaklaşık 2 dönümlük bir alanda bulunan kum zambakları kepçeler tarafından tamamen yok edilmiştir.
Bu yıl yaptığımız izlemelerde, Dereli kamping ile Efes Selçuk Belediye tesisleri arasında bulunan kum zambaklarının oldukça azaldığı ve tahribata uğradığı gözlenmiştir.
Efes Selçuk Belediyesinin önemli bir alana yapmış olduğu çitler ve dikenli teller ne yazık ki parçalanmış, kum zambakları ezilerek tahribata uğradığı görülmüştür.
Hiçbir koruma tedbiri olmadığından alana gelen ziyaretçiler kum zambaklarının üzerine basarak geçmekte, çadır kurmakta, çöplerini ve tüm eşyalarını gelişigüzel atmaktalar ve alanın hoyratça kullanıldığı görülmektedir.
Halbuki bölge Türkiye turizminin can noktalarından biri olup, hemen hergün Kuşadası’ndan kruvaziyer gemilerin binlerce turist getirdiği Efes’in ön bahçesi durumundadır.
Kum zambağı sayısındaki bu hızlı düşüşün ana sebebinin yoğun, kontrolsüz ve bilinçsiz gerçekleştirilen rekreasyonel faaliyetler olduğu açıkça görülmektedir. Günübirlik olarak yoğun insan baskısı altında olan kum zambakları, eğer doğru önlemler alınamazsa geleceği tehlike altındadır.
İklim değişikliğinin etkisiyle kuraklığı ve yaz sıcaklığını yoğun yaşadığımız bugünlerde, susuzluğa aldırmadan zarafeti temsil eden beyaz görünümü ve hoş kokusuyla kumulların üzerinde bembeyaz çiçeklerini açan ve bizlere görsel bir şölen sunan kum zambaklarını koruyamazsak ne yazık ki yok olacaklar.
Kum Zambaklarının korunması tek bir kurumun başarabileceği bir uygulamayla mümkün olmayacak, zaten hiçbir kurum da buna yanaşmayacaktır.
Bütüncül bir koruma için işbirliği şarttır.
Başta Doğa Koruma ve Milli Parklar olmak üzere, alanın bir bölümü doğal sit olması dolayısıyla Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Efes Selçuk Belediyesi, kum zambaklarıyla ilgili çalışan akademisyenler, üniversitelerin peyzaj mimarları, alandaki işletmeler ve konuyla ilgili çalışan STK’lar bir an önce bir araya gelerek bir eylem planı hazırlamalıdır.
Efes Selçuk Belediyesi’nin ev sahipliğinde bahse konu olan kurumların katılacağı hem alan ziyareti hem de bir toplantının yapılması son derece yararlı olacaktır.
EKODOSD/KUŞADASI