Söke’ye bağlı Tuzburgazı’ndan, Didim Milet’e dümdüz uzanan bir karayolu vardır. Karayolunun batı kısmında Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, doğu kısmında yolun hemen kıyısında bir sulama kanalı bulunmaktadır. Büyük Menderes’in kıyılarını yeşil bir gerdanlık gibi süsleyen bölgenin geleneksel bitkisi olan kargı kamışları, buradaki sulama kanalının da her iki yanını çevirmiştir.
Kanalın bulunduğu bölge, biyolojik çeşitlilik bakımından Batı Anadolu’nun en zengin yerlerinden biridir. Kanalda ki suyun ve kargıların yarattığı yaşam alanları birçok kuşun, Su samuru, Saz kedisi gibi nadir türlerin, yılanların, kaplumbağaların, kurbağaların ve sucul canlıların burada üremesini ve barınmasını sağlamaktadır.
Şu anda DSİ tarafından bu kanalda bir uygulama yapılmaktadır. Kanaldaki suyun rahat geçişini sağlamak için kepçeyle yapılan çalışma sonucunda, sadece suyun geçiş alanlarının temizlenmesi yerine, kökten bir temizlik yapıldığı görülmektedir.
Kanalın her iki yanında bulunan kargı kamışları, buradaki zengin ekosistem gözardı edilerek, ekolojik denge ve yaşayan canlılar düşünülmeden vahşi bir şekilde tahrip edilmektedir.
İnsana “Olmaz ki, böyle de yapılmaz ki…” dedirten bu yanlış uygulama durdurulup, temizliğin doğru ve bilimsel bir yöntemle yapılması gerekir.
Özellikle kuşlar açısından çok önemli olan kargı kamışları, birçok canlıya da ev sahipliği yapmaktadır.
EKODOSD Bilim danışmanı Doç. Dr. Ortaç Onmuş” Sazlıklar, söğütlükler ve çalılardan oluşan kanal ve nehir kıyısı bitkiler, Riparian ekosistem adı verilen nadir ve özel bir yaşam alanı yaratırlar. Bu yaşam alanının temel özelliği; suyu temizlerler, erozyonu engellerler ve biyoçeşitlilik açısından zengindir.
Akarsu kıyısı bitkileri suyun akışını yavaşlatarak suyun içinde bulunan organik maddelerini kökleri ile alırlar. Ayrıca sudaki zararlı kimyasal maddeleri organik bileşiklere bağlayarak bu zararlı kimyasalların toksik özelliklerini ortadan kaldırırlar. Biyokimyada bu işleme Şelatlama işlemi adı verilir. Şelatlama işlemine en iyi bilinen örnek bakır elementidir. Aktif Bakır, yani iyonik Bakır (Cu+2) toksisitesi çok yüksek zehirli bir maddedir. Tüm canlılara ciddi zarar veren toksik bir maddedir. Eğer aktif bakır'ı eğer bir organik element ile bağ yapmasını sağlarsanız (ki bu işleme şelatlama denir) bakırın toksik hiç bir özelliği kalmaz. Buna en iyi örnek organik tarımda mantar öldürücü olarak kullanılan bakırsülfat yani göztaşı verilebilir.
Akarsu kenarı bitkiler sudaki ağır metal ve toksik maddeleri şelatlaştırarak temizlerler. Suyu (bedavaya) temizleyen bu bitkilerini para vererek kaldırmak ve suyun kirli olmasına yol açmak sadece bilimin önder olarak kullanılmadığı toplumlarda olur.
Akarsu kıyısı bitkiler akan suyu yavaşlatarak akarsu sarmalı adı verilen bir döngüye sokarak içindeki tüm besin maddelerini alırlar. Böylece hem yavaşlayan su erozyonu azaltır hem de sudaki var olan sedimen ve besin maddeleri birlikler tarafından alınır.
Yapılan bilimsel çalışmalar sonucu içinde saz olan bir kanal ile hiç bir bitki örtüsü olmayan bir kanalın suyu temizleme etkileri karşılaştırılmış ve sonuçta içinde saz olan 100 m uzunluğundaki bir kanaldan geçirilen kirli ve sediman bulunan suyun 100 m sonra elde ettiği temizleme miktarını elde etmek için 5.7 km uzunluğunda kanal gerektiği bulunmuştur. Özet olarak 100 m sazlık alan 5700 m uzunlukta bitkisiz kanalın temizleme gücüne eşit temizleme yapar. Ancak önderi bilim olmayan toplumlar suyu bedava temizleyen ve erozyonu engelleyen bitkileri para harcayarak ortadan kaldırırlar.
Akarsu kıyısı bitkiler yarattıkları yaşam ortamı sayesinde başta sucul omurgasızlar ve balıklar olmak üzere çok sayıda canlıya ev sağlar. Bu Besin bolluğu kuşların ve susamuru, saz kedisi gibi karasal memelilerinde bu alanları kullanmasını sağlayarak zengin bir biyoçeşitlilik ortamı yaratırlar.
Bu nedenlerden dolayı kanal temizlikleri uzman görüşü alınmadan yapılmamalıdır.” Dedi.