Antik adı Latmos olan Beşparmak Dağları’nın kuzey yamaçlarında yer alan Söke ilçesine bağlı Karacahayıt’lıların kazandığı davanın ardından, şimdi de diğer ruhsat alanı için Yeşilköylülerle ortak açılan dava sonucunda, mahkeme yürütmenin durdurulması kararını vermiştir.8 poligondan oluşan maden ocağı (feldspat, kuvars, kuvarsit ocağı kapasite artışı ve kırma tesisi” projesine ait halkın katılım toplantısı 29 Kasım 2017 tarihinde Yeşilköy kahvesinde yapılmıştı.
Toplantıya katılan muhtarlar, köylüler, sivil toplum örgütleri bahse konu olan alanda maden ocağının geri dönülmez biçimde yaratacağı tahribatları gündeme getirmişler, hem insan sağlığını, hem tarımı, hem de doğayı olumsuz etkileyeceğini bildirerek madene karşı çıkmışlardı.Karacahayıt ve Yeşilköy’ün geleceğini düşünen duyarlı insanların açtığı dava, son yıllarda çevre konularında yürütmüş olduğu hukuk mücadeleleriyle bilinen Av. Akın Yakan tarafından takip edilmektedir.
Doğal çevreyi oluşturan biyolojik çeşitlilik ve bu çeşitliliği barındıran ekosistemin korunması, tarım toprağının yok edileceği, büyük çevre tahribatlarının yaşanacağı, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkındaki Kanuna aykırı olduğu, madenin çıkarılması ve rezervin zenginleştirilmesi sırasında ortaya çıkan tozların uçuşarak ağaçlara, bitkilere ve insan sağlığına olumsuz etkileyeceği yönünden dava açılmıştır.
42444 Sayılı 4. Grup maden işletme ruhsatına konu olan saha içinde açılması planlanan maden ocağına ilişkin, genellikle Yeşilköy’de bulunan, Karacahayıt ve Sayrakçı mahallelerini de kapsayan bölgeleri etkileyecek olan 8 ÇED poligonu proje sahası içerisinde ve gerekse bu sahayı çevreleyen 3 kilometre mesafe sınırları dahilinde kalan alanda yabani ve aşılı zeytin ağaçlarının bulunduğu, buradaki zeytinliklere zarar vermeden, toz ve duman çıkarmayacak şekilde patlatmalı açık işletme yöntemi uygulanan madencilik faaliyetinde bulunulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, proje konusu maden ocağının 3573 Sayılı Kanun uyarınca zeytinlik sahalara 3 kilometreden daha kısa mesafede kurulması mümkün olmayan tesislerden olduğu anlaşılmakla dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir.
Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, yürütülmesinin durdurulmasına, itiraz yolu kapalı (kesin) olmak üzere karar verilmiştir.Aslında turizm ve tarım bölgesi olarak bilinen ve Tarih Öncesi Dönem’den, Osmanlıya kadar yaşamın devam ettiği bu muhteşem coğrafya, ne yazık ki son yıllarda maden ocakları tarafından delik deşik edilmektedir.
Zeytin başta olmak üzere, çam fıstığı, hayvancılık, arıcılık gibi ekonomik gelirlerini kazandıkları geçim kaynaklarının geleceği, maden ocakları nedeniyle tehdit altında bulunan bölgede, yürütmenin durdurulması kararı sevinçle karşılanmıştır.Bahse konu olan maden faaliyetlerinin yapılacağı alanlar, geçtiğimiz yıl Ulusal Sulak Alan ilan edilen Azap Gölü’nün etki alanı içinde kalmaktadır. Eşsiz güzellikteki Beşparmak Dağları, bölgede ekolojik açıdan en hassas, arkeolojik açıdan ise Batı Anadolu’nun en zengin alanlarının başında gelmektedir.
Bölge turizm açısından bir açık hava müzesi niteliğinde olup, tarih öncesi 8 bin yıllık kaya resimleri, kaleler, yerleşim alanları, savunma yapıları, manastırlar, kaya mezarları gibi kültür varlıklarına, milyonlarca yıllık benzersiz jeolojik oluşumlara, saz kedisi, karakulak, tavşancıl, puhu, akkuyruklu kartal gibi nadir türlerle birlikte 91 familyaya ait 296 cins, 388 tür, 79 alttür ve 29 varyete ile zengin bir bitki çeşitliliğine ve endemik türlere ev sahipliği yapmaktadır.
Beşparmak Dağları’nın yollarında maden kamyonları değil, dağın doğal ve kültürel zenginliklerini görmeye gelecek turistleri taşıyan tur otobüslerinin dolaşması lazımdır. Bu hem yereldeki insanının ekonomisine güç katacak, hem de Aydın ve ülkemiz turizminin tanıtılmasında önemli katkı yapacaktır.