Çarşamba Söyleşilerinin bu haftaki konuğu, 1976 yılında TRT’de göreve başlayarak, Ankara Televizyonunun çeşitli birimlerinde çalışan ve daha sonra da yapımcı ve yönetmen olarak görev yapan Habip YANÇ oldu.Fotoğrafı bir yaşam biçimi olarak benimseyen, yurt içi ve yurt dışında birçok etkinliğe katılarak çeşitli ödüller alan Habip YANÇ, sunumunda Türk edebiyatının unutulmaz isimlerinden Sabahattin Ali’nin hayatıyla ilgili fotoğrafik bir belgesel sundu.
Sabahattin Ali’nin hayat hikayesinden kesitler sunan Habip YANÇ, yazarın Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna gibi Türk edebiyatının günümüzde de etkisini sürdüren önemli romanları olduğunu, Leylim ley, Geçmiyor Günler, Göklerde Kartal Gibiydim, Aldırma Gönül, Dağlar, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Melankoli, Çocuklar Gibi, Ben Gene Sana Vurgunum, Yetmez mi? gibi, Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının yorumladığı efsane şarkıların şiirlerinin Sabahattin Ali’ye ait olduğunu söyledi.
Anadolu’da kısa süre öğretmenlik yaptıktan sonra, devlet tarafından dil eğitimi için Almanya’ya gönderildiğini, Türkiye’ye döndükten sonra başından geçenleri anlattı.Aydın Ortaokulunda Almanca öğretmenliği yaptığını, kısa bir süre Aydın cezaevinde yattığını, burada ünlü romanlarından biri olan Kuyucaklı Yusuf’u ve Çakıcı’yı yazdığını söyledi.
Habip YANÇ “Ben de yaşamı boyunca 41 yılına bunca eseri sığdırabilmiş çilekeş bir adamın hayat hikayesinin peşine düştüm. Onu araştırdım, araştırdıkça şaşkına döndüm. Onu daha çok merak ettim. Sevdim ve üzüldüm. Uğradığı ihanetleri içimde hissettim ve bunun sonucunda “Aldırma Gönül” belgeseli çıktı ortaya. Bu belgeseli sizlerle paylaşarak, hem acımı, hem de sevgimi sizlerle paylaştım. Sizleri biraz hüzünlendirdim bu nedenle affola…” dedi.
Sunumdan sonra Habip YANÇ’a, Gökçe ÖKSÜZ tarafından EKODOSD’un teşekkür belgesi takdim edildi.