Mart ayından bu yana Pandemi sürecinde ertelemiş olduğumuz Çarşamba Söyleşileri etkinliklerimizi, Covid-19 Korunma önlemleri kapsamında kısıtlı olarak önceden rezerve yaptıran 30 kişiyle başladık.Çarşamba Söyleşilerinin bu haftaki konuğu üyemiz Nawal KARAER oldu.Annesi Türk, babası Libyalı, babaannesi ise Yunan olan ve İlk-Orta ve Liseyi Libya’da bitirip, Üniversiteyi Türkiye’de okuyan Nawal KARAER, çok uluslu bir bankanın genel müdürlüğünde; dış ticaret yetkilisi ve Mena bölgesi uzmanı olarak çalışarak genç yaşta emekli oldu.
İnsan kaynakları, zaman yönetimi, örgütsel davranış, iş mükemmelliği, yönetim becerileri, inovasyon, riskli işlemler hukuku, stratejik liderlik gibi 27 başarı sertifikasına sahip olan Nawal, iyi derece Arapça ve İngilizce biliyor.Arapça yeminli tercüman ve ilk yardım sertifikalarına sahip. Aynı zamanda bir çevre aktivisti. 2017 yılında ilk kez geldiği Kuşadası’na aşık olup, 2018’de de yerleşmeye karar veriyor. Doğa, çevre ve tarih konularına duyarlı olup, koruma çalışmalarına destek veriyor.
![]() |
Çok fazla bilinmeyen, kültür ve geleneklerini, yüzyıllardır korumayı başaran, kadın haklarını benimsemiş, son sözün kadınlarda olduğu kadim bir topluluk olan “TUAREGLER” konulu bir sunum gerçekleştirdi.Çölün gizemli mavi adamlarının kimler olduğunu, bulundukları coğrafyanın özelliklerini, konuştukları dilin geçmişi, sosyal yaşamları, müzikleri, gelenekleri, kadınları, hurma ağacının bilinmeyen özellikleri, UNESCO tarafından koruma altına alınan ve dünya kültür mirası listesine eklenen çölün antik kenti ve açık hava müzelerini sanki Afrika’daymış ve oranın yerlilerinden biri gibi anlatan Nawal Karaer büyük bir heyecanla dinlendi. |
Binlerce yıl önce var olan çöl uygarlığının uğradığı coğrafi ve iklimsel değişiklikler, Tuareglerde mumyalama, Çöl (Kum) balığı, gizemli bitki, efsaneler, Tuareg yemek ve içecek kültürü hakkında bilgi sundu.Erkeklerin neden kapalı olduğunu, kadınlarınsa bilinenin aksine açık ve beyaz tenli, renkli gözlü olduklarını, 20 bin yıllık mağara resimlerini, konuştukları dilin özelliklerini, Tin Hinan efsanesini, çölde uyurken neden etrafına daire çizdiklerini, Akakus Dağları’nın özelliklerini, Almanların neden Tuareglere saygı duyduklarını ve niçin en güçlü arabalarına Tuareg ismini verdiklerini bir belgesel tadında anlattı.
Müslüman olan Tuareglerde kadınların toplumdaki yerini çarpıcı bir şekilde anlattı. Anaerkil bir toplum olan Tuareglerde Soyun anneden alındığı, toplumda kadının çok özel, saygın ve güçlü bir konumu olduğu, kültürünü ve geleneklerini koruduğu, ailevi meselelerde ilk ve son sözü her zaman kadının söylediği, Targili kadının beğendiği erkeğe kur yaparak çekinmeden gönül ilişkisine başlatabildiğini, kadının istediği erkekle evlendiğini ve istediği zaman da boşanabildiğini, dışarıya çıkmak için veya eşi evde olmadığı zamanlarda evde istediği misafiri ağırladığını, erkeklerle ticaret anlaşmaları yaptığını, bunları yapmak için eşinden izin almadığını, özgür iradesini kullandığını, Tuareg kadınının zorla evlendirilemediğini, kiminle istiyorsa onunla evlendiğini, boşanmayı hiç sorun etmediğini, hatta gurur bile duyduklarını, boşanmış kadına (Ahsis) yani Özgür Kadın dendiğini, toplumda boşanmış kadınların saygın bir yerde olduğunu ve kadının kraliçe olarak bilindiğini söyledi.
Sunumun sonunda soruları yanıtlayan Nawal KARAER’e, emekli eğitimci Mesut ÖZCAN tarafından EKODOSD’un teşekkür belgesi takdim edildi.