Sıcakların başlamasıyla birlikte bu haftaki etkinliğimizde yürüyüş yapmadık. Programımızda gezi ve deniz vardı. Sedir Adası’nın karşısında bulunan turkuaz renkli denizi, incecik kumlarıyla çamların içinde küçük bir plajı olan Gökova’nın en güzel koylarından birine, İncekum’a geldik. Araç girişinin yasak olduğu koya özel hazırlanmış traktör vagonlarıyla gittik. İnsanı ıssız bir adadaymış izlenimi veren küçük koyun berrak sularında yüzerek, güneşlendik.
Öğle yemeklerimizi, devasa boyuta ulaşan çınarların gölgesinde, içinde ördeklerin yüzdüğü, nilüferlerin açtığı suların kıyısında, insana huzur veren bir havada yedik. Köylülerden kendi ürettikleri ürünlerden satın aldık.
Yemekten sonra, 1983 yılında dünyanın en saygın mimarlık ödüllerinden Ağa Han Uluslararası Mimarlık Ödülü’nü alan Nail Çakırhan’ın öncülük ettiği, begonvillerin sardığı, ahşapları dantela gibi işlenen Akyaka Evleri’ni hayranlıkla izleyerek, plaja indik.
İnsanı şair edecek kadar güzelliğe sahip Kadın Azmak’ta bir tekne turu gerçekleştirdik. Dibindeki sualtı bitkilerinin, balıkların ve kaplumbağaların görüldüğü Kadın Azmak’ta, yüzen ördeklerin, kazların arasından, kuş sesleri içinde, kıyıda bizleri yemeklerini yiyerek izleyenlerin bakışları arasında bir çırpıda biten turumuzu tamamladık.