Çarşamba Söyleşilerinde bu hafta Adnan Menderes Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Kırmacı konuğumuz oldu. Biyomimikri ve İnnovasyon konulu ilgiyle izlenen bir sunum gerçekleştirdi.
Prof.Dr. Kırmacı “Canlılığın başladığı 3,8 Milyar yıldan günümüze değin dünya üzerinde görülen canlıların 100/99’nun yok olduğu düşünülür. Bu süreçte doğaya en uygun canlılar hayatta kalırken diğerleri fosilleşmişlerdir. Canlıların hayatta kalmasını sağlayan özellikler ve bu özelliklerin değişen şartlara uyumu bize çok şey anlatır.
İnsanlık dünya üzerinde yürümeye başladığı andan itibaren çevresini gözlemlemiş ve canlıların sahip olduğu özellikleri taklit etmiştir. Örneğin kürklü hayvanların derilerinden kendisine kıyafet sağlamıştır. Bugün geldiğimiz nokta ise inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Yunanca hayat anlamına gelen ‘bios’ ve taklit anlamına gelen ‘mimesis’ kelimelerinden oluşan Biyomimikri, hayatı taklit etmek anlamına gelir. Daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya yaratma amacıyla doğanın tasarım ve süreçlerini taklit eden bir yaklaşımıdır.
Doğayı yaratıcı bir şekilde inceleyerek yeni ürün ve hizmetler geliştirmeye yarayan biyomimikri, günümüzde mimari, mühendislik, elektronik ve şehircilik gibi birçok farklı alanda uygulanmaktadır. Örneğin nilüfer çiçeğinin yapraklarının kir tutmadığını gören bilim insanları, kir tutmayan yüzeylerin oluşturulmasında nilüfer çiçeğinin bu özelliğinden yararlanmışlardır. Rüzgar türbünlerinin pervaneleri kambur balinanın ön yüzgeçlerinden esinlenmiştir. Denizaltılar, natulüs denilen kabuklu bir deniz canlısından, uçaklar kuşlardan, radar sistemleri yarasalardan esinlenilmiştir. Bu örnekler sayılamayacak kadar çoktur. Seminerde doğanın bu bilgeliğine bir yolculuk yaptık.
Eğer bir problemle karşılaşırsanız kendinize şu soruyu sorun “Doğa Bu problemi nasıl çözerdi” diye sunumunu bitirdi.
Sunumdan sonra konukların sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Mesut Kırmacı’ya, Melike İzmirlier tarafından EKODOSD’un teşekkür belgesi takdim edildi.
EKODOSD/KUŞADASI