Bilimsel adı Campanula vardariana Bocquet olan ve halk arasında Küçük Çan olarak bilinen bitki Dünya’da ve Türkiye’de sadece Aydın’ın Söke ilçesinde Kemer Dağı’nda yayılış göstermektedir. (Doç. Dr. Emine Alçıtepe) Söke’de kalkerli kayalıklarda yetişen bitkinin risk faktörleri dikkate alınarak, Koruma Durum Kategorisi “Kritik Derece Tehlike Altında” yani CR (Critically Endargered) olarak değerlendirilmiştir. (Alçıtepe&Yıldız,2010)
Söke’de ki yayılış alanlarına ve çevresel faktörlere bakıldığında, bitkinin geleceğinin ne kadar tehdit altında olduğu hemen anlaşılmaktadır.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü,4. Bölge Müdürlüğü ve Aydın Şube Müdürlüğü’nün 2019 yılında yapmış olduğu Tür Koruma Eylem Planında bitkinin geleceğine yönelik tehditler ve tehlike analizlerine yönelik çalışmalar yapılmıştır.
Bitkinin yayılış alanlarının karşısında Söke Organize Sanayi Bölgesi bulunmakta, sayıları giderek artan ve Söke üzerinde de çok önemli çevresel etki yapan ve ileride halk sağlığını da olumsuz etkileyecek endüstriyel saçıntılar yaratan devasa büyüklükteki fabrikalar ile eylem planında belirtilen en yüksek tehdidi Söke Çimento Fabrikası ve malzeme alımının yapıldığı Kemer Dağı’ndaki faaliyetlerin oluşturduğu görülmektedir.
En yüksek tehdit, başta yolun hemen altında bulunan Çimento Fabrikası ve buraya taşınan malzemelerin çıkarıldığı taş ocaklarıdır.
Bitkinin yayılış alanları olan yakın bölgede faaliyet gösteren diğer taş ocaklarının da geri dönülmez biçimde yarattığı tahribatlara bakıldığında, nelerin kaybedildiği konusunda bilgi yoktur. Bu tür faaliyetler yapılmadan önce bölgenin ekolojik hassasiyetleri göz önüne alınmakta mıdır?
Söke’nin en önemli endemik türünün yaşam alanı olan Kemer Dağı’nda, bitkinin yok olmasına neden olacak ve Söke’nin doğal peyzajını bozacak taş ocağı vb. faaliyetlere izin verilmemelidir.
Dünya’da ve Türkiye’de sadece Söke’de ve küçük bir bölgede yetişen bu harika bitkiye, tüm Sökeliler sahip çıkmalı ve tüm kurumlarda korunması için çaba göstererek, bu bölgede talep edilen her faaliyet için alanın ekolojik hassasiyetine dikkat edilmelidir.
Bitkinin dağılım alanlarından biri de eski yıllarda bahar aylarında Sökelilerin çocuklarıyla gelerek, Kemer Dağı’nın yükseltilerinden coşkuyla akan Şarlak olarak bilinen şelalenin olduğu bölgedir.
Suyun burada yarattığı zengin ekosistem tüm canlılarla birlikte yıllarca insanları da buraya çekmiştir.
Çocukların çimlerin üzerinde koşarak oynadığı, annelerinin akşamdan yaptığı yemeklerin yendiği, erkeklerin güreş tuttuğu, okul çocuklarının doğa gezisi yaptığı, kuşların cıvıldadığı, kelebeklerin uçtuğu, kurbağaların yüzdüğü, akan suların etrafında bahar çiçeklerinin güzelliklerinin sergilendiği bu alanda geçmiş tarihin izleri sadece o dönemi yaşayan Sökelilerin anılarında kalmış.
Şarlak alanında sular akmayınca, boş bir meydan olarak alan adeta bir ardiye yerine dönüşüp farklı dönemlerde çeşitli faaliyetlere mekan olmuştur.
Söke geçmiş tarihinde önemli yeri olan Şarlak bölgesini bütüncül olarak özel korumaya alınmalı, başta Küçük Çan Çiçekleri gibi doğal güzellikleri, Şarlak mağaralarındaki kültürel değerleri ve eşsiz jeolojik yapısıyla bir ekoturizm destinasyonu haline getirilmelidir.
EKODOSD/KUŞADASI