Sucul canlılar, su kuşları, zengin bitki ve hayvan çeşitliliğiyle birçok türün yaşamasına olanak sağlayan sulak alanlar, aynı zamanda bölgenin iklimini de doğrudan etkileyen, suyun akışını düzenleyen, taşkınları önleyen çok önemli ekosistemlerdir.
Aydın bölgesinde, Milli Parkın Büyük Menderes Deltası bölümü, Bafa Gölü Tabiat Parkı ve Azap Gölü Ulusal Sulak alanı koruma statüsü olan zengin biyolojik çeşitliliğe sahip sulak alanlarımızdandır. Yenipazar’da bulunan Aşağı Dip Gölü ve Kuşadası’nda bulunan Kocagöl’ün koruma statüsüne alınması çalışmaları devam etmektedir.
Aydın bölgesinde havzada yer alan ilçelerin tarımsal arazilerinde yazın tarla olarak kullanılan kışında göle dönüşen mevsimlik sulak alanlarımız da bulunmaktadır.
Biyolojik çeşitlilik bakımından zengin türlere ev sahipliği yapan sulak alanlarımız, her geçen yıl dış kaynaklı tehditlerden dolayı bu zenginliklerini kaybetmektedir.
2007 yılında tamamen kuruyarak içinde yürünebilir hale gelen Azap Gölü’nde yaşanan kuraklık, bölge insanına sulak alanların ne kadar önemli ve değerli olduğunu gösteren bir örnek olmuştur. İklim değişikliğinin de etkisiyle taşkınlar eski yıllardaki gibi pek görülmemektedir.
Aşağı Büyük Menderes Havzası’ndaki azmak adı verilen eski menderes yatakları çok önemlidir.
Su Samuru gibi önemli türlere, sucul canlılara ve su kuşlarına ev sahipliği yapan azmaklar, kurak geçen yılların can simidi gibidir.
Dünya sulak alanlar gününü kutlamak yerine, her geçen yıl kuruyan, türleri eksilen, kirletilen sulak alanlarımızın önemine ve korunmasına dikkat çekmek, farkındalık yaratmak zorundayız.
Çocuklarımız sulak alanları görmeden büyüyor. Eğitim kurumları ve aileler çocukları kendi gelecekleri için mutlaka sulak alanlara götürmeleri gerekir.
Sulak alan ekosistemini, kuşları, sucul canlıları ve doğayı bütüncül olarak görmeleri sağlanmalıdır. Bu zenginliklere gelecekte sahip çıkacak olanlar bugünün çocuklarıdır.
Sulak alanlarımızı kutlamaya değil sahip çıkmaya ihtiyacı vardır.
EKODOSD/KUŞADASI