Milli Park

 

 

DİLEK YARIMADASI – BÜYÜK MENDERES DELTASI MİLLİ PARKI

 

Türkiye’nin ve dünyanın en benzersiz doğal alanlarından birisi olan Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Millî Parkı 27.675 hektarlık bir alana sahiptir. Bu alanın 10.985 hektarı 19.05.1966 yılında Millî Park ilan edilen Dilek Yarımadasına, 16.690 hektarı 1994 yılında Milli Park ilan edilen Büyük Menderes Deltasına aittir.

Karşısında Ege adalarından Samos (Sisam) adası bulunan Millî Parkın Dilek Yarımadası bölümü, Samsun Dağları’nın Ege Denizi’ne doğru uzanan son noktasıdır. 20 km uzunluğunda ve ortalama 6 km genişliğindedir. Jeolojik yapısı; Paleozoik şistler, Mezozoik kalkerler ve mermerler ile Neojen tortul kütlelerden meydana gelmiştir. Yarımadanın morfolojik yapısı içinde bir çok tepe, vadi, koy ve kanyon bulunur.

Park alanı içerisindeki en önemli kanyon, 15 km uzunluğundaki Oluklu Kanyon’dur. Kanyon’daki belirlenmiş yürüyüş yollarında, doğa ile başbaşa kalmak isteyen ziyaretçiler, yaklaşık 4-5 saat boyunca, Milli Park’ın eşsiz bitki örtüsü, dereleri, havuzları, şelalesi ve harika manzaraları arasında, benzersiz bir deneyim yaşama fırsatı yakalayabilirler.

Ortalama 650 m yüksekliğe sahip yarımadanın en yüksek yeri Milli Parkın adını aldığı Mykale yani Dilek Tepe’dir ve 1237 m yüksekliğindedir. Dilek Tepesini bir diğer özelliği de tarihte ilk uçan insan olarak bilinen İkarus’un balmumundan yaptığı kanatlarıyla buradan özgürlüğe uçmasıdır. Ayrıca yarımada kumlu, killi, yatık ve yüksek kıyı şekillerini içeren plajlarıyla ilgi çekici kıyı özelliklerine sahiptir. Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sahilleri, Türkiye’nin yapılaşmanın olmadığı, en temiz ve doğal kıyılarındandır. Milli Park’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler, düzenlenmiş alanlarda günübirlik olarak; Uluslar arası Mavi Bayrak ödüllü koylarında deniz sporları yapabilmektedirler.

Yarımadanın güneyine bitişik olan Büyük Menderes Deltasının en önemli su kaynağı 584 km. uzunluğundaki Büyük Menderes Nehridir. Delta, birkaç lagün, tuzcul bataklıklar ve çamur düzlüklerini kapsayan taşkın sahası özelliğinde önemli bir sulakalandır. Bu alan zengin biyolojik çeşitlilik, nesli tükenmek üzere olan canlıları ve endemik türleri barındırması nedeniyle uluslararası öneme sahiptir.

Milli Park, Uluslararası Sulakalanlar Sözleşmesi (Ramsar), Avrupa´nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunmasına Yönelik Sözleşme (Bern), Biyolojik Çeşitlilik Anlaşması (Rio) ve Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi (Barselona) kapsamında korunan alan niteliğindedir. Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Önemli Kuş Alanı, Önemli Bitki Alanı ve Önemli Memeli Alanı olması nedeniyle aynı zamanda Önemli Doğa Alanıdır (EGE014, EGE015).

Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda yaklaşık 250 adet kuş türü bulunur ve bunlardan 70’i burada ürer. Nesli dünya ölçeğinde tehlike altında olan Küçük Karabatak (Phalacrocorax pygmeus), dünyada toplam sayıları 3000 çift olduğu tahmin edilen Tepeli Pelikan (Pelecanus crispus), Küçük Akbalıkçıl (Egretta garzetta), Küçük Kerkenez (Falco naumanni), Akça Cılıbıt (Caharadrius alexandrinus) ve Akkuyruklu Kartal (Haliaeetus albicilla) deltada üreyen önemli kuş türlerinden bazılarıdır. Milli Park eko-turizm etkinlikleri kapsamında kolay, zevkli, dinlendirici ve eğitici kuş gözlem turları yapılmaktadır. Yılın her mevsimi çok sayıda kuş türü bulunmakla birlikte Eylül-Mart ayları arası ideal kuş gözlem tarihleridir.

Hem Dilek Yarımadası hem de Büyük Menderes Deltasının barındırdığı farklı ve çeşitli fiziksel özellikler bitki örtüsünün de kısa mesafeler içerisinde farklı ve çeşitli olmasına yol açmıştır. Milli Park içerisinde 804 bitki türü belirlenmiştir. Bu bitkilerden 6’sı dünyada sadece burada görülür. Ayrıca dünyada sadece Türkiye’de bulunan 30 bitki türünü de barındırır. Akdeniz maki bitki örtüsünün hemen hemen bütün bitki türlerinin en canlı ve sağlıklı örnekleri yarımadada yer alır. Dilek Yarımadası, genelde yaygın olarak Kuzey ve Batı Anadolu’da yayılış gösteren Anadolu Kestanesi (Castanea sativa Mill.)’nin en güneye indiği, ülkemizde birkaç yerde bulunan Kartopu (Viburnum tinus L.)’nun, Finike Ardıcının (Juniperus phoenicea L.), Melez Pırnal Meşesinin (Quercus ilex x coccifera) ve Dallı Servinin (Cupressus sempervirens L. var. horizontalis) küçük orman toplulukları meydana getirerek yetiştiği tek yerdir. Başka deyişle, Milli Park, Akdeniz’den Karadeniz’e kadar tüm Anadolu’da varolan bitki türlerinin doğal olarak bir arada görüldüğü biricik doğa müzesi olma özelliğini taşımaktadır. Bu benzersiz biyolojik çeşitlilik nedeniyle Dilek Yarımadası, Avrupa Konseyi tarafından “Flora Biyogenetik Rezerv Alanı” yani, bitki örtüsü açısından soyu tükenmekte veya genetik çeşitliliği çok azalmakta olan bir canlı türü ya da topluluklarını korumaya yönelik uluslararası düzeyde koruma alanı olarak kabul edilmiştir. Milli Park’ın zengin bitki çeşitliliği ilgi duyan ziyaretçiler tarafından botanik turları ile daha yakından görülebilmektedir.

Milli Park, 28 memeli, 42 sürüngen, 45 çeşit balık türüne ve çok sayıda deniz canlısına ev sahipliği yapar. Yunusların ve Deniz Kaplumbağalarının özgürce dolaştığı bu ortam içinde, türlü algler, ahtapot ailesinden kafadan bacaklılar, deniz kestaneleri ve deniz yıldızları, süngerler ve pek çok balık türü yaşar. Orfoz, Lağos, Sinarit, Mığrı, Müren, Levrek, Eşkina, Akya, Sarpa, İskaroz, Papaz balığı, Karagöz, Melanur, Lapin, Mırmır, Sargoz, Hanoz, İskorpit, Kefal, Çipura bu balıklardan bazılarıdır. 1998 yılında Akdeniz'de yaşayan bir tür olan Uzun Balina (Baleoneptera phiselus linnea)’nın 14 metre boyundaki leşi Kavaklıburun koyu sahilinde karaya vurmuştur. Bu durum Milli Park sahillerinin enderde olsa balinalara ev sahipliği yaptığını ortaya çıkarmıştır. Bu balinaya ait iskelet Kuşadası Güvencinada Kalesi’nde sergilenmektedir.

Milli Park, nesli tükenmiş ya da tükenmek üzere olan Anadolu Parsının (Panthera pardus tulliana) batıda yaşadığı son noktadır. Dünyanın en nadir 10 deniz memelisinden biri olan Akdeniz Foku (Monachus monachus) da milli park kıyılarında yaşar. Yaban domuzu (Sus scrofa), Karakulak (Caracal caracal), Vaşak (Lynx lynx), Çakal (Canis aureus), Sırtlan (Hyaena hyaena), doğaya terkedilmiş ve yabanileşmiş sığırlar ve atlar ile bir çok hayvan türü milli parkta bulunan hayvanlardan bazılarıdır.

M.Ö. 9. yy’da 12 Ege (Iyon) kentinin kutsal toplanma merkezi Panionion, antik Thebai kenti, Ayayorgi Manastırı, tarihi Doğanbey Köyü, Karina, Hagios Antonios Manastırı ve Zeus Mağarası da Milli Park sınırları içerisindedir. Milli Park’a gelen ziyaretçiler Ayayorgi Manastırı ve Hagios Antonios Manastırı haricindeki diğer kültürel değerleri gezebilmektedirler.

Yılda yaklaşık 600 000 yerli ve yabancı misafir Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nı ziyaret etmektedir. Ziyaretçiler, düzenlenmiş alanlarda günübirlik olarak, deniz sporları yapabilecekleri gibi, eko-turizm kuralları çerçevesinde, belirlenmiş rotalarda doğa yürüyüşü, dağ bisikleti, foto safari, manzara izleme, olta balıkçılığı, kültürel yürüyüşler, kuş gözlemciliği, resim ve botanik turu etkinliklerini de yapabilirler.

Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, dünyada bir örneği daha olmayan; bir yanda Akdeniz’den Kafkasya’ya kadar kıyılarda yayılım gösteren neredeyse tüm bitkilerin doğal olarak bir arada görüldüğü botanik bahçesi; yırtıcı kuşları ve vahşi hayvanlarıyla bir dağlık arazi ve onu çevreleyen sualtı zenginlikleri, diğer yanda da yüzlerce kuş türünü barındıran, zengin balık çeşitleriyle bir delta ve bütün bunları çevreleyen tarihi ve kültürel zenginliklere sahiptir.

MİLLİ PARKTA EKOTURİZM
 Kuşadası ve sahil sitelerinde meydana gelen yapılaşmalardan sonra, Milli Park çölde bir vaha gibi durmaktadır.Turizm hareketinden en karlı çıkacak olanlar doğalarını bozulmadan koruyabilenler olacaktır. Bölgemizde bozulmayan tek yer Milli Park kalmıştır. Kuşadası’nın geleceğinde ekoturizm önemli bir yer tutacak, etkin kurallarla yapılacak ekoturizm bölgeye olumlu katkı yapacaktır. Milli Park ekoturizm etkinliklerinin yapılacağı çok önemli bir alandır. Bu nedenle eko turizmin uygulanmasında hassas ekosistemlerdeki doğal kaynakların yok edilmemesi ve çevre kirliliği yaratılmaması için, yöre halkına sürdürülebilir turizmin ve çevrenin önemini anlatmakta, kültürel yaşam tarzlarının ve doğal kaynakların korunmasıyla ilgili bilinçlendirme çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda, etkin kurallarla yapılacak Ekoturizm faaliyetleri, yöre halkının ekonomik ve sosyal anlamda gelişmesine katkı yapacaktır. Koruma – kullanma dengesinin gözetilmesinde yöre halkının bilinçlendirilmesi çok önemlidir.

Milli Parkta deniz, dağlar, ormanlar, mağaralar ve kanyonlar gibi ilgi çekici özelliklere sahip birçok mekan bulunmaktadır. Milli Parkta doğa yürüyüşü, ornitoloji(Kuş gözlemi), botanik(bitki inceleme), foto safari, manzara izleme, dağ bisikleti, dağ manastırları, kültür ve otantik köy turlarının yapılacağı birçok alan bulunmaktadır.

Dilek yarımadasında 15 km. Uzunluğunda ve yarımadayı boydan boya geçen, bir yürüyüş parkuru da bulunmaktadır.