Doğal alanların sürekli küçüldüğü, kentsel alanların devamlı büyüdüğü günümüzde, şehirlerin içinde korunarak kalabilen doğal alanlar çok önemli olup, tüm değerleriyle geleceğe taşınmalıdır.Hemen her kıyı kentinde olduğu gibi, Kuşadası da son 30 yılda kıyısal alanındaki doğal alanlarını büyük ölçüde kaybetmiştir. Koruyarak kullanma anlayışından uzak bir şekilde yapılan planlamalar, bugünkü manzarayı meydana getirmiştir.
Kuşadası'nın kent içindeki kıyısal alanlarına bakıldığında, arkeolojik sit olması dolayısıyla günümüze kadar korunarak gelebilen Yılancı Burun, Güvercinada, kısmen Kese Dağı ve Kemerönü Mevkiinde Müjgan Şavkay dağı olarak bilinen doğal alanlar kalmıştır.Yaklaşık 240 dönümlük hazineye kayıtlı Kemerönü Mevkiindeki bu doğal alan, yıllardır birçok proje sahibinin hedefinde olmuşsa da, bu projeler iyi ki de gerçekleşmemiş ve doğallığını günümüze kadar koruyabilmiştir.
Ancak, Kemerönü Mevkiindeki bu doğal alan için yeni bir projeyle talep olduğu duyumlarını almış bulunmaktayız.Şu andaki Milli Emlak planlamalarına göre doğal alanın büyük bir bölümü ağaçlandırma sahası, daha küçük bir alanın rekreasyon alanı olarak ayrıldığı görülmektedir. Parselin içinde eski yıllarda yarım kalmış yapıların olduğu turizm imarlı bir alan daha bulunmaktadır.
Kuşadası manzarasının en iyi görüldüğü bu doğal alana müdahale edilmemesi ve geleceğe taşınması için DKMP'lara ve TVKK'na Tabiat Parkı olması ve bir koruma statüsü alması için müracaatta bulunarak, yetkililerle yerinde incelemeler gerçekleştirmiştik. Ancak bugüne kadar bir sonuç alınmadı.
Prof. Dr. Hüseyin Cahit ŞAT'la alanda inceleme yaparak, planlamalara uygun bir şekilde ağaçlandırma yapılması ve Kuşadası Arbotetum'u adıyla, rekreasyon alanında da halkın ve eğitim kurumlarındaki öğrencilerin kullanımına uygun bir şekilde düzenlenecek bir projenin yapılması için Kuşadası Belediyesi'ne başvurduk. Doğal alanın Milli Emlak Müdürlüğü'ne kayıtlı olması nedeniyle, ancak yapılacak bir taleple Kuşadası Belediyesi'ne tahsis edilmesi mümkün olabilecektir.
Doğal alana farklı projelerle yeni bir talep olduğu duyumunu aldık. Olması gereken bu doğal alanın kişilere, şirketlere değil, kamu adına belediyeye tahsis edilerek arboretum özelliklerine göre ağaçlandırılması, doğal yapısı bozulmadan yürüyüş yolları yapılarak, bitki ve ağaç türlerini tanıtıcı tabelalarla desteklenmesi, ziyaretçiler için seyir teraslarının yapılması, yani kısaca kentin içinde küçük bir Milli Park örneğinin oluşturulması ve belirli kurallarla koruyarak kullanılmasıdır.
Bahse konu olan doğal alanın ne gibi özellikleri vardır; EKODOSD bilim danışmanı Prof. Dr. Ali ÇELİK tarafından, 1992-2015 tarihleri arasında, aktif vejetasyon sezonunu farklı dönemlerinde arazi çalışmaları kapsamında bitki örnekleri toplanarak, mevsimsel değişimlere bağlı gözlemler yapılmıştır. Bitki türlerinin değerlendirilmesi sonucunda, Kuşadası kent sınırları içerisinde doğal floranın en güzel örneklerinin olduğu 400'e yakın bitkinin varlığı, yapılan bitki envanter çalışmaları sonucu tespit edilmiştir.
Kıyı kayalıklarında Dünyada 700, Ege kıyılarında 100 kadar olduğu düşünülen, dünyada nesli tehlike altında bulunan Akdeniz Foklarına ait mağara bulunmaktadır. Sualtı faunasıyla zengin türlere sahiptir. Aynı zamanda kıyısal alanda bulunan 3 mağarayı yüzlerce Kaya Güvercini kullanmaktadır.
Gece yırtıcısı kuşlarının kullandığı bir mağara da vardır. Birçok orman kuşu ve şahinler alanı kullanmaktadır. Arkeolojik sit yapılan alanları vardır.
Geçmişte örneklerinin görüldüğü gibi, kıyısal alanlarda yapılan uygulamalarla coğrafik yapı birden değiştiğinden, Kemerönü Mevkiindeki bu doğal alanın yapısı bozulmadan geleceğe taşınacağını umarız.