Çarşamba Söyleşilerinin bu haftaki konuğu Ceyda BAYDUR oldu. Ceyda Baydur, yanına villa yapılan 1500 yıllık zeytin ağacının korunması için bize haber veren duyarlı kişi. Öncelikle zeytin ağacının kısa bir hikayesini konuklarla paylaştık.Profesyonel turist rehberliği yapan Ceyda Baydur, tarih, mitoloji, dinler ve kültürler açısından “Varoluştan İtibaren Zeytin” konulu bir sunum gerçekleştirdi.
Zeytinin etimolojisi, nerelerde kullanıldığı, anavatanı, antik dönemdeki ticareti, Akdeniz Havzası’na yayılmasıyla ilgili bilgiler verdi.Dünyadaki en eski zeytin ağaçlarıyla ilgili bilgi sunan Baydur, Nuh Tufanındaki zeytin dalı hikayesini anlattı.Zeytinin yeniden doğuş, ölümsüzlük ve hayatın devamlılığını sembolize ettiğini, Tanrıça İsis’in meyvesi olduğunu, evlilik, bereket, sağlık ve dişiliğin simgesi olduğunu, Mısır’da Sakkara tapınağındaki zeytinyağı sıkım işliklerini ve tapınaktaki bulunan zeytinyağı kandillerini anlattı.Kleopatra, kozmetik ve zeytinyağı ilişkisini anlatarak, antik dönemde gymnasiumlarda sporcuların zeytinyağıyla yağlanmasını, hamamlardaki yağlanma bölümleri hakkında bilgi verdi.
Antik Yunan’da zafer kazanan sporculara bir küp zeytinyağı verildiğini aynı zamanda zeytin yapraklarından yapılmış bir taç takıldığını söyledi.
Antik dönemdeki güreşlerle, günümüzde Türkiye’de yapılan yağlı güreşlerde zeytinyağının önemini vurguladı.Poseidon ve Athena arasındaki yarışmanın sonucunda zeytin sayesinde Athena’nın kazındığını söyledi.
Tarihte bilinen ilk zeytin kanunlarının Solon tarafından çıkarıldığını, bu sayede Atina’nın krizden kurtardığını, zeytin dikimini ve yağ ticaretini başladığını, her kim zeytin ağacını keserse cezasının ölüm olacağını, zeytin ağacının gölgesinde doğum yapmanın kutsal ve bir soyluluk simgesi olduğunu söyledi.
Tıbbın babası olan Hipokrat’ın özellikle derslerinde “Yüzünüzü Anadolu’ya zeytinin ülkesine dönün” dediğini, beslenmede zeytinyağını asla eksik etmediğini ve faydasını her daim vurguladığını belirtti.
İlyada’nın yazarı İzmir’li tarihçi Homeros’un “Zeytinyağı sıvı altındır.” Dediği, gladyatörlerin hekimi Bergama’lı Galen’in dövüşçüler için sirke ve zeytinyağıyla ilaç yaptığını söyledi.
Semavi dinlerde zeytin ağacının önemini vurgulayıp “Sen ek torunun yesin” sloganıyla söyleşiyi bitirdi.
Sunumdan sonra Ceyda Baydur ve Almila Baydur’a, EKODOSD bilim danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Cahit Şat ve EKODOSD çocuk kulübü üyesi Deniz Özer tarafından EKODOSD’un teşekkür belgeleri takdim edildi.
Ceyda BAYDUR; 1982 Akçakoca doğumlu. 2000-2004 yıllarında ADÜ Turizm Otelcilik Fakültesinden turist rehberliği bölümünden lisans derecesinde mezun oldu. İngiltere Bournemouth Wessex Academy dil eğitimi aldı. Üniversite eğitimini 2017-2018 yıllarında Çocuk Gelişimi üzerine önlisans yaparak ekledi.
Yaşamı boyunca spora devam eden Ceyda Baydur, ilkokuldan itibarden basketbola devam etti. Erdemirsporda profesyonel ligde oynadıktan sonra, üniversite takımında devam etti. Şimdi amatör olarak okçuluk sporuyla ilgileniyor. 2005 yılından buyana turizmin içinde kokartlı rehber olarak aktif bir şekilde çalışıyor. Rehber Gökhan Baydur ile evli ve biri 10 yaşında olan Almila, diğeri 3,5 yaşında Aybige adında iki kız çocuğu annesi.