Batı Anadolu’da bilinen ilk Prehistorik Kaya Resimleri, Alman arkeolog Dr. Anneliese Peschlow tarafından 1994 yılında Latmos (Beşparmak) Dağları’nda bulunmuştu.
O günden bu yana bulunan resimlerin sayısı 200’e yaklaştı.
Konu ve üslup açısından benzersiz özelliklere sahip Latmos kaya resimlerinin ana konusu kadın-erkek ilişkisi, aile ve ailenin sürekliliği, ilkbahar şenlikleri, düğün törenleri, özellikle genç kızların yetişkinler dünyasına giriş törenleriyle ilişkili olduğu görülmektedir. Birçok resimde bezemelere ve dokuma desenlerini andıran figürlere de rastlanmaktadır.
Yaptığımız araştırmalarda bir kaya sığınağında tarih öncesi döneme ait olduğunu düşündüğümüz yeni bir resim bulduk. Bu konuda çalışma yapan uzmanların da görüşlerini aldık.
Aynı bölgede farklı türde haçlardan oluşan şekiller ve kaya mezarlarının da olduğunu gördük.
Konu hakkında inceleme yapmaları için Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne müracaat ettik.
Yeni bulunan resimlerin ve diğer kültür varlıklarının geniş bir coğrafyaya dağılan Latmos bölgesinin kültürel açıdan ne kadar önemli bir yer olduğunu göstermektedir.
Burada bulunan her kültür varlığının tarihi bir değeri olup, belki de birgün bulunacak yeni bir buluntunun tarihi değiştirebilecek özelliğinin de olabileceği düşünülmelidir.
Dağın engebeli ve geçit vermeyen zor arazi koşullarında kaya resimlerinin ve diğer kültür varlıklarının tespit edilmesi belki de yıllarca sürecek araştırmalara bağlıdır.
Ancak ne yazık ki, son yıllarda dağın her yanını köstebek çukuruna dönüştüren maden ocakları tarafından büyük bir hızla geri dönülmez biçimde tahrip edildiği görülmektedir.
Bugüne kadar neler kaybedildiği ve kaybedileceği bilinmemektedir.
Latmos bölgesinin; geleneksel yaşamlarını sürdüren insanlarıyla, bu insanların geçim kaynakları olan büyük ve küçük baş hayvancılığın, arıcılığın, küner ve zeytinciliğin sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi için bütüncül olarak korunması gerekmektedir. Eğer korunabilirse ileride çok önemli bir ekoturizm destinasyonu olacak Latmos bölgesi ülkemizin tanıtımına da büyük katkısı olacaktır.
Burada yapılan her maden faaliyeti Latmos’un doğal peyzajını ve olağanüstü benzersiz kaya yapılarını yok etmektedir.
Hatta Latmos’tan uzak yerlere bile olumsuz tehdit edeceği görülmektedir.
Çalışmaları devam eden Sarıçay barajını dolduracak suların, Latmos (Beşparmak) Dağları’ndan gelerek barajda birikip Söke, Kuşadası, Davutlar ve Güzelçamlı’ya içme ve kullanma suyu olarak verilecektir.
Bu suları getiren derelerin içine girecek kadar yakınlıkta olan maden ocakları bulunmakta ve yeni taleplerin de olduğu görülmektedir.
Mevcut madenler ve yapılması düşünülen faaliyetler, içme suyu kaynaklarına ilişkin olarak 28 Ekim 2017 tarih ve 30224 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik” hükümlerine uyulmakta mıdır?
Latmos bölgesinin olağanüstü güzellikteki doğal peyzajı, binlerce yıllık zengin tarihi, biyolojik çeşitliliği, nesli tehlike altındaki türleri, eşsiz güzellikteki kaya yapıları ve geleneksel yaşamlarını sürdüren yöre insanlarıyla korunarak, gelecek nesillere ulaştırılması için, alana etkisi olabilecek her türlü olumsuz faaliyetin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve izin verilmemesi gerekmektedir.
EKODOSD/KUŞADASI